FİLDİŞİ SAHİLİ ENERJİ KAYNAKLARINA GENEL BAKIŞ

1) Fildişi Sahili’nde Enerji Kaynakları

Fildişi Sahili’nde senede ortalama 185.788.418.000 BTU enerji kullanılır. Bu enerji kullanımının %95’i (170.253.153.000 BTU) fosil yakıtlardan, %5’i (15.535.265.000 BTU) yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilir.

Fildişi Sahili’nin fosil yakıt tüketimine kısaca göz attığımızda bunların büyük miktarını petrol ve doğal gazın oluşturduğunu görürüz. Fildişi Sahili’nde verilere göre kömür üretimi ve tüketimi bulunmamaktadır.

Fildişi Sahili, günde ortalama 50.337 varil petrol üretir. Bu üretim miktarıyla dünyada 63. sırada yer alır. Fildişi Sahili’nin petrol rezervi, dünyadaki rezervin %0,006’sını oluşturur. Fildişi Sahili’nde günde ortalama 51.000 varil petrol tüketilir. Bu tüketim oranıyla dünyada 103. sırada yer alır. Petrol üretimi, tüketimini karşılamaz. Petrol hususunda enerji güvenliğine sahip değildir. Günlük açığını ihracat yaparak tamamlar. Günde ortalama 14059 varil petrol ithal eder.

Fildişi Sahili’nin bugünkü doğal gaz rezervi 1.000.000 MMcf’dir. Bu rakam, dünyadaki doğal gaz rezervinin %0,01’ine denk gelmektedir. Bu rakamla dünyada 67. sırada yer alır. Günde ortalama 75645 MMcf doğal gaz üretir. Bu rakamla dünyada 63. sırada yer alır. Günde ortalama 72855 MMcf doğal gaz tüketir. Bu rakamla dünyada 79. sırada yer alır. Yıllık 2790 MMcf doğal gaz fazlası vardır, doğal fazlasını da ihraç eder. Doğal gaz üretimi her geçen sene artmaktadır. Doğal gaz hususunda enerji güvenliğine sahiptir.

Fildişi Sahili’nde resmi kaynaklara göre doğal gaz sadece sanayi sektöründe kullanılır. Petrol ise sanayi, ulaşım, konutlarda ısı olarak, tarım, ticaret ve kamu hizmetlerinde kullanılır. Ülkenin petrol ve doğal gaz rezervleri, Atlas Okyanusu kıyısında yer alır. Bu durum, ülkenin kıyısında sanayi faaliyetlerinin gelişmesini, şehirleşmeyi ve nüfus yoğunluğunun artmasını sağlamıştır.

Dünya doğal gaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz ticareti haritasına baktığımızda Fildişi Sahili’nin doğal gazı Güney Amerika ülkesi olan Brezilya, Avrupa ülkeleri ve sanayileşmeşine rağmen hammadde kaynakları bakımından zayıf olan Japonya’ya ihraç ettiğini görürüz.

2) Fildişi Sahili’nde Alternatif Enerji Kaynakları

Yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimi maliyetli olsa da uzun vadede kârlıdır. Ayrıca bu kaynaklar, fosil yakıtlar gibi karbondioksit salgılamadığı için çevreye de büyük oranda zarar vermez. Yenilenebilir enerji kaynakları genellikle fosil yakıtlarca fakir olan ülkelerde ve enerji ihtiyacı düşük olan ülkelerde yaygındır ancak günümüzde daha kârlı olduğu için fosil yakıtlarca zengin gelişmiş ülkelerde de bu alana yapılan yatırımlar artmaktadır. Bunların başında ABD ve Çin gelir.

Haritayı incelediğimizde fazla sanayileşmediği için enerji ihtiyacı çok fazla olmayan Afrika ülkelerinde, enerji tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının yüksek olduğunu görüyoruz. Petrol bakımından zengin olan ve halihazırda bu nedenle iç savaş içerisinde olan Libya’da ise bu yönde bir yatırım yok. Yine aynı şekilde fosil yakıtlarca zengin olan Orta Doğu’da, Orta Asya’daki Türk ülkelerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik bir yatırım yok. Sanayisi gelişmiş, enerji ihtiyacı yüksek olan Avrupa, Türkiye, Amerika, Rusya, Kanada ve Doğu Asya ülkelerinde ise bu alana yönelik yatırımların olduğunu görüyoruz.

Fildişi Sahili’nde enerji sektörü tamamen özel sektörün kontrolündedir. Enerji sektörünün %43’ü Eranove Group’a aittir. Devletin bütçe kesintileri nedeniyle elektriğin fiyatı artmaktadır. Mevcut santraller, elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılayacağı için yeni santrallerin kurulması planlanmaktadır. Elektriğe olan talebin artmasında şehirleşme oranının artması da etkilidir. Ülkenin halihazırda şehirleşme oranı %54’dür, bu oranın 2020’de %57, 2030’da %60 civarına çıkması beklenmektedir. Ülkede yenilenebilir enerji, henüz yeni bir pazardır. Elektrik çoğunlukla hidro, gaz ve petrol ile çalışan elektrik santralleri ile sağlanmaktadır.

Yüksek hızlı akan akarsuları sayesinde ülkedeki hidroelektrik potansiyeli yüksektir. Bu yöndeki üretim dalgalı bir seyir izlese de devlet, yurtdışından yatırımcı bulmaya çalışarak üretimi artırmaya çalışmaktadır. Şu ana kadar hidroelektriğin kullanılan potansiyeli ~11TWh’dir.

Fildişi Sahili’nin fiziki haritası incelendiğinde su kaynakları bakımından bir Afrika ülkesine göre iyi bir durumda olduğu söylenebilir. Su kaynaklarının özellikle ülkenin karasal kesiminde bulunanları, hızlı aktığı için enerji üretimi açısından da ülkeye yararlıdır.

Ülkede, özellikle kuzey ve karasal kesimlerde ciddi bir güneş enerjisi potansiyeli vardır. Bu yöndeki pazar da oldukça gelişmiştir.

Ülkede rüzgâr enerjisi potansiyeli orta derecede mevcuttur. Potansiyel, ülkenin yükseltisinin arttığı dağlık bölgesi olan batı bölgelerde (Danane şehri civarı) söz konusudur.

Ülkenin güneyinde, Atlas Okyanusu kıyısında nem artar. Ayrıca tropikal iklimin de belirgin bir özelliği yüksek nem oranıdır. Yüksek nem oranı sayesinde, bölgede yaşayan ve yaşamış canlı da artar. Böylece bu bölgeler, fosil açısından da zengindir. Fosilleşmiş biyolojik malzemelere biyokütle denir. Biyokütle, bir enerji kaynağıdır ve endüstriyel alanda kullanılır. Biyokütle sayesinde insanoğlu, hayvansal ve bitkisel fosillerden ısı ve lif elde eder. Fildişi Sahili de bu potansiyelinden yararlanır.

Grafikte görüldüğü üzere son yıllarda Fildişi Sahili’nde biyokütle enerjisinin kullanım oranı artmıştır.

Fildişi Sahili’nde sanayileşme oranı çok yüksek olmadığı için enerjiye duyulan ihtiyaç çok yüksek değildir. Fosil kaynaklar bakımından da aşırı zengin olmayan ülke bu alanda para harcamak yerine çevreye zararı olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları üretmek için tesisler kurmuştur. 2011’den beri azalma sürüyor olsa da ülkedeki enerji tüketiminin %70’ini yenilenebilir kaynaklar oluşturur.

Meriç KURT

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.