YENİ KÜRESEL GÜVENLİK ALGISI: SU SORUNU VE SIFIR GÜNÜ

Giriş

      Güvenlik kavramı uluslararası alanda oldukça tartışılan ve analiz edilen bir konu olmuştur ve bu özelliğini hala devam ettirmektedir. 1980’li yıllar öncesinde uluslararası ilişkiler disiplinlerinin güvenlik anlayışı klasik anlamıyla askeri açıdan ve daha çok devlet merkezli olmuştur. Soğuk Savaş’ın son on yılında ve sona ermesinden günümüze kadar geçen süreçte uluslararası sisteme devlet-dışı aktörlerin ve ekonomik, toplumsal ve çevresel konuların da eklemlenmesiyle güvenlik algısı değişmiştir. Çevresel konuların güvenlik yaklaşımları içinde ele alınması Kopenhag Okulu’nun ‘sektörel güvenlik’ anlayışı kapsamında gelişmiştir. Bu çerçevede klasik güvenlik anlayışı ve analizlerini eleştiren Kopenhag Okulu ve bu oluşumun özelinde Barry Buzan güvenlik anlayışını genişleterek bunu sektörel analizlerine dahil etmişlerdir. Sektörler; askerî güvenlik, siyasi güvenlik, ekonomik güvenlik, toplumsal güvenlik ve çevresel güvenliktir. Çevresel güvenliğin alanı oldukça geniştir. Kaynak kıtlıkları, iklim değişikliği, kuraklık ve diğer çevresel felaketlerin hepsi ve bunların yarattığı tüm sorunlar çevresel güvenliğin konusu içine girmektedir.[1]

     Günümüzde iklim değişikliği ve küresel ısınma çevresel güvenliğin birincil konularını oluşturmaktadır. Sektörel güvenlik anlayışı çerçevesinde, iklim değişikliği ve küresel ısınma sorunun neden olduğu kuraklık ve yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlayan su kıtlığı küresel düzeyde bir tehdit teşkil etmektedir. Bu çalışmada da  Cape Town’da uygulanan “Sıfır Günü Projesi” ve ülkemizde National Geographic tarafından hazırlanan “25 Litre” adlı belgesel örnek olaylarından hareketle su sorunu incelenecektir.

Analiz

     Artan dünya nüfusu ve ekonomik büyüme doğal kaynaklar üzerine aşırı yük binmesine neden olmuştur. Dünyanın ekolojik dengesinin bozulmasıyla da sıcaklıklar son yıllarda artmış ve yağış miktarları azalmıştır ve  tüm bu etkenler dünyanın küresel ısınma ve iklim değişikliyle gittikçe daha fazla karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. İklim değişikliğinin olumsuz arttığı ve devletlerin güvenliklerini tehdit edebilecek en önemli doğal kaynak ise “su”dur. Su, bütün canlıların yaşamının devamını sağlaması yanında; ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşamın gelişmesi için gereklidir. Sağlıklı bir insan için gereken su miktarı 100 litredir; bir insanın duş ve tuvalet ihtiyacı için sırasıyla 40 ve 12 litre ; bir kilo pamuk üretimi için 20.000 litre; bir çift deri ayakkabı için 8.000 litre; günlük musluktan boşa akan temiz su 17 litre; İspanya’da yılda 18 golf alanı için harcanan su (15 bin nüfuslu kentin su gereksinimi kadar) 700.000 m3’tür.[2]

     Su tüm canlılar için vazgeçilmez bir kaynaktır. Dünya yüzeyinin %70’i sularla kaplı olmasına rağmen su, özellikle içme suyu oldukça azdır. Rezervlerin yalnızca %3’ü tatlı sulardan oluşmaktadır. Bu anlamda tatlı su kıtlığı son yıllarda dünya nüfusunun artması, küresel ısınma, tarımda bilinçsiz su kaynakları kullanımı, sanayileşme ve kentleşme gibi unsurlar nedeniyle küresel bir güvenlik sorunu olarak büyümektedir. Su kaynaklarının dünyadaki eşitsiz dağılımı da bu anlamda önemli bir etken teşkil etmektedir. Devletler ve uluslararası kuruluşlar bu soruna dikkat çekmek için çeşitli konferanslar düzenlemekte ve insanları bilinçlendirmek adına kamu spotu yayınlamaktadırlar.  

     Suya olan ihtiyacın en fazla olduğu kıta olarak Afrika ele alınmalıdır. Burada yaşanan su kıtlığı gelir dağılımındaki eşitsizlik ve yoksulluk nedeniyle her geçen daha da artmaktadır. Afrika’da yaklaşık bir milyar insan tatlı suya erişememektedir. Güney Afrika’nın ikinci büyük şehri ve uluslararası bir turizm merkezi olan dört milyon nüfuslu Cape Town’daki ‘Sıfır Günü(Day Zero)’  uygulaması su kıtlığı anlamında dikkat çekmektedir. Son dört yıldır bölgede yağışların ciddi şekilde azalması kuraklığın hat safhaya çıkmasına neden olmuştur. Daha önce su kullanımı için aldıkları önlemler yetersiz kalınca yetkililer yeni hesaplamalar yaparak 21 Nisan gününü ‘Sıfır Günü’ olarak ilan etmişlerdir. Bu günü de yaşamamak için su kullanımını aile başına önce 87 litreden 50 litreye indirmiş ve daha sonra da hedef olarak 25 litreyi göstermişlerdir. Yetkililer banyo süresinin 90 saniye olması konusunda halkı uyarmış, halkın deyimiyle “yıkanmamış saçlar toplumsal sorumluluk simgesi” haline gelmiştir. Cape Town halkı banyo sularını tuvaletlerini temizlemek için kullanmış ve gerekmedikçe sifonu çekmediklerini dile getirmişlerdir. 

     Cape Town’daki bu uygulamadan hareketle “Sıfır Günü”nün yaşanma ihtimaline karşı National Geographic “25 Litre” adlı bir belgesel hazırlamıştır. Ülkemizin önde gelen sanatçılarının rol aldığı bu farkındalık projesi 2040 yılına gönderme yaparak küresel etkiye sahip olan su kıtlığının Türkiye’de bu sorunun yaşanması halinde ne duruma geleceğini yansıtma amacı güderek su konusunda tasarruf bilincinin yerleşmesine yardımcı olmuştur.

Sonuç

     Güvenlik algısının klasik anlamından sıyrılması ile çevresel konular güvenlik kavramının kapsamına dahil olmuştur. Bu anlamda iklim değişikliği ve küresel ısınma çerçevesinde yaşanan su kıtlığı küresel bir güvenlik sorunu olarak insanları ve devletleri giderek daha fazla etkilemektedir. Su, tüm canlılar için birincil yaşam kaynağıdır. Devletler ve uluslararası kuruluşlar bu konuda çeşitli çalışmalar yaparak farkındalığı arttırmayı amaçlamakta ve halihazırda su kıtlığı yaşayan ülkelere çeşitli yardımlar yapmaktadırlar. Fakat yine de bunlar ilerisi için yeterli uygulamalar değildir. Gelecekte su kıtlığını önlemek ve ‘Sıfır Günü’nü yaşamamak adına alınacak birincil önlem tasarruftur. Ancak bu önlemin de bilinçli bir şekilde ve bireylerin su hakkını elinden almadan belirli bir düzeyde yapılması gerekmektedir.   

Kaynakça

Çağla,Vural, “Küresel İklim Değişikliği ve Güvenlik”,  Güvenlik Bilimleri Dergisi, Mayıs 2018, 7 (1), 57 – 85.

Selim, Kılıç,”Küresel İklim Değişikliği Sürecinde Su Yönetimi”, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Ekim 2018, 39, 161-184.

Suyu Korumak İçin ’25 Litre’ Belgeseli, Habertürk, https://www.haberturk.com/temiz-su-icin-25-litre-belgeseli-2436400 (erişim tarihi:26.11.2019)

4 milyon nüfuslu Cape Town’da kuraklık: ‘Eşim duş almayı bıraktı’,BBC News, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42824114 (erişim tarihi:26.11.2019)

Afrika’da Susuzluk, INSAMER, https://insamer.com/tr/afrikada-susuzluk_121.html (erişim tarihi: 26.11.2019)

Elif Hande Paçaoğlu 


[1] Çağla,Vural, “Küresel İklim Değişikliği ve Güvenlik”,  Güvenlik Bilimleri Dergisi, Mayıs 2018, 7 (1), 69.

[2] Selim, Kılıç,”Küresel İklim Değişikliği Sürecinde Su Yönetimi”, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi,Ekim 2018, 39, 167.

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.