İDEOLOJİLER: MARKSİZM
İdeolojiler: Marksizm
Bu ideolojinin temeli sınıf mücadelesine dayanır: İşçi sınıfı ile kapitalizmin sermayedarları (elitleri) arasındadır. İşçi sınıfının kapitalizm tarafından sömürüldüğü ve bu mücadelenin sonunda sınıfsız yani eşit bir toplumun olacağını savunurlar. Bu ideolojinin kurucuları Karl Marx ve Friedrich Engels gibi düşünürlerdir.
Sanayi Devrimi ile beraber teknolojik dönüşümü aynı zamanda toplumsal yapıyı da dönüştürdü. Sanayi devrimi büyük fabrikalar ile beraber büyük işçi sınıfını da yarattı. Fabrikalardaki makina gücünü oluşturan kol gücü olarak yıllarca büyük işçi kitlesini içinde barındıracak ve işçi sınıfı büyük-küçük fabrikalarda saat hesabına göre ücretli çalışacak; yani emeği karşılığında para/ücret alacağı ekonomik sistem Sanayi Devrimi ile beraber gelmiş oldu.
Tarihsel olarak kapitalist ekonomik sistem Avrupada köyleri boşaltan insanlar (çiftçiler vb.) şehirlere fabrikalara çalışmaya geliyor. Bununla birlikte küçük atölyesinde belli becerilere sahip birkaç işçi çalıştıran zanaatkar kesim de büyük fabrikalaşmanın yanında rekabet gücünü zamanla kaybediyor. Dolayısıyla, şehirlerde yaşan bu zanaatkar kesim mülksüzleşmenin sonucunda bu küçük iş yerlerinde çalışan işçilerin büyük fabrikalara geçmesinin sonucu olarak büyük kitleli fabrikalar meydana geliyor (örneğin Rusyada fabrikalarda çalışan binlerce işçi vardı). Günümüzde bu olayı kolaylıkla çevremizde görebiliriz. Eskiden her mahallede birkaç tane küçük ölçekte bakkal-market vardı ve bu bakkallar-marketler artık yerini çok daha büyük marketler zincirine bırakmış durumda. Emeği kendine yeten bu marketlerdeki insanlar artık emeklerini para/ücret karşılığı büyük market zincirlerine bırakmıştır. Bu sonuçlar tarihsel olarak özellikle ekonomik rekabet gücü olamayan küçük esnafların yok olmasına sebebiyet vermiştir. Böylece büyük sermaye sahipleri yanında büyük kitlelerde işçiler var ve bu işçiler günümüzde mavi ve beyaz yakalılar olarak da ayrılmaktadır.
Büyük kitleli işçi sınıfının büyük fabrikalarda çok fazla çalışma saatleri ve emeklerinin karşılığının olmaması (ki aynı süreci farklı iş kollarında farklı ülkelerde büyük kitleli işçi sınıflarına sahip fabrikalarda günümüzde de gözlemek mümkün) itibari ile Marx kendi döneminde işçi sınıfının özellikle Almanya’da başlamak üzere harekete geçeceğini ve devrim yaptıktan sonra sınıfsız ve herkesin eşit olduğu bir toplumun yaratılacağını ön görmüştür. Ancak bu devrim Almanya yerine Rusya’da çıkar ve Ekim Devrimi olarak bilinir.
Bu ideoloji bilindiği üzere Rusya başta olmak üzere birçok ülkede devletin temel siyasi ve ekonomik ideolojisi oldu ve devletler bu siyasi/ekonomik ideolojiye göre yıllarca yönetildi ve hala yönetilen ülkeler var.
Tüm bunları göz önüne alarak gerçekten Marx öngörüsü gerçekleşecek mi yani kapitalizm çökecek mi? Küreselleşme ile beraber zayıflayan devletlerin hegemonik konumları zayıflarken aynı zamanda kapitalizmin sonu da gelecek mi? Bunlar gibi pek çok soru aklımıza gelebilir. Cevapları ise zaman gösterecek.