Hayvanlar Depremi Önceden Anlarlar mı Yoksa Bu Bir Mit mi?

Yazıma başlamadan önce geçtiğimiz günlerde depremi yaşayan İstanbullulara geçmiş olsun demek istiyorum. Deprem bölgesinde yaşamamıza rağmen bunu çok kısa bir sürede unutuyoruz ve can kaybının yaşanmadığı bu son depremin bize ilerisi için büyük bir ders niteliği taşıması, büyük İstanbul depremi için alacağımız önceden önlemlerin yol göstericisi olmasını dilerim. 

Bir köşeden hayvanların depremi daha önceden hissettiğini duymuşsunuzdur. 1999 depreminde karıncaların yuvalarından çıktıklarını, denizin çekildiği gibi söylemler hala daha popüler konular arasında. Peki gerçekten öyle mi, hayvanların depremi hissetmesi gerçek bir olgu mu yoksa hala daha halk arasında dolaşan birer mit mi?

Milattan önce 337’de Yunanistan’da tarihçilerin kayıtlarına bakıldığında farelerin, yılanların sürü halinde Helice şehrini depremden bir gün önce bırakıp kaçtıklarını gözlemleniyor.

Başka raporlara baktığımızda depremden önce kedi balığının hareketlerinin daha sinirli olduğu, tavukların yumurtaya oturduğu yerden kalkması, arıların kovanı panik içinde bırakmaları gibi örneklerin bulunduğunu görüyoruz. Fakat hala hayvanların bu davranışlarını anlamış değiliz eğer depremi önceden hissediyorlarsa bunu nasıl anladıkları bizim için birer muamma… Peki gerçekten hissediyorlar mı?

National Geographic’in makalesine göre bu konu hakkında iki tane teori mevcut. Birinci teori vahşi ve baskın yaratıkların dünyanın titremesini veya sallanmasını insanlardan önce hissettiği ile alakalı. İkinci teoriyse daha farklı bir tarafa doğru kayıyor. Hayvanların havadaki veya gazdaki elektrik değişimlerini fark ettiklerini düşünüyorlar. Amerikalı sismologlar bu konularda şüpheci.  Depremde önce hayvanların davranışlarının değiştiği yönünde olaylar yaşanmış olsa da spesifik bir davranış ile depremin oluşumu hakkında bir bağlantının asla yapılamayacağını söylüyor. Hatta USGS de Jeofizik uzmanı Andy Michael ‘a göre 1970’lerde hayvanların tahmini üzerinde çalışmaların yapıldığını ama baskın bir kanının oluşmadığını söylüyor.

Dünya’nın bir bölgesinde hayvanların tahmin edebildiğini inanan araştırmacılar hala var. Japonya ‘da bir tıp doktoru köpeklerin düzensiz davranışları üzerinde çalışmalar yapmış ve düzensiz davranışların depremlerin tahmin etmede kullanılabileceğini 2003 yılının Eylül ayında belirtmiş. 

Bir başka örnek ise 1975 yılında Çinli yetkililerin 7.3’lük büyük depremden bir gün önce Haicheng’in boşaltılmasını hayvanlar sayesinde öğrenip halka duyurmuş. Bu sayede halkın sadece bir kısmı yaralanmış veya ölmüş. Eğer şehir boşaltılmamış olsaydı o zaman 150.000 kişinin yaralanacağı veya öleceği istatistiksel olarak konuşulacaktı. Daha sonra öğrenildi ki, bunun hayvanların farklı davranışları sayesinde değil ‘’öncü şok’’ adı altında depremden önce gelen küçük titreşimlerin Çinli yetkililere yardım ettiğiydi. Buna rağmen hala Çinliler tarafından hayvan davranışları deprem tahmini için büyük bir önem arz ediyor. Bu sayede başarılı tahminleri olduğu gibi yanlış tahminlerin de yaşandığını söylüyor biyolog Rubert Sheldrake.

Rubert Sheldrake’in çalışmaları bizler için önemli çünkü 1999 depreminden önce hayvanların davranışlarının farklı olduğunu belirttiği yazıları var. Gecenin bir yarısı köpeklerin havladığı, kafeste duran kuşların asileştiği ve kedilerin saklandığı gibi olayların çok yaşandığını belirtmiş.

Yer bilimcilerin ise düşünceleri çok daha farklı. Onlar insanların depremi bir şeye bağdaştırmaya çalıştığı için böyle düşündüklerini savunuyor. Son gördükleri eğer kedinin davranışıysa onun kolayca depremden dolayı böyle olduğunu insanların yorumladıklarını belirtiyorlar.

Rubert Sheldrake buna katılmıyor. Dünyanın her bir tarafından böyle olayların yaşandığını ama daha iyi anlaşılması için uzun ve yorucu çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyor. Bir site açtığını ve eğer hayvanlarda farklı bir davranış sezerlerse kayıt altına alıp buraya yollamaları gerektiği ve başka bir alet tarafından deprem ölçüleri ile kıyaslanması gibi bir projeye sahip. ‘Böyle bir proje hem halkın bilinçlenmesine yardım edecektir hem de eğlenceli olacaktır fakat bu durum bazı pürüzlere takılıyor. Bunlar da dogmatik ve dar görüşlülük.’’ diyor Rubert Sheldrake.

Maalesef, depremden önce farklı davranışların sergileyen hayvanlar bizim için mutlak doğru değil. Hala yapılan çalışmalar olsa da görüş ayrılığı çok belirgin ve genel bir kanıya varılmış değil. Sizlere bu yazımda farklı bilim dallarından uzmanların görüşlerini bildirmeye çalıştım, kayıt altına alınmış örneklerin her iki taraftan bakış açısını sundum. Ancak günümüzde bu konuda kesin bir yargıya varılamadığını belirtmem gerek.

Yazımı okuduğun için teşekkür ederim. Sonraki yazılarımda görüşmek üzere. 👋👋

İdil SalihoğluKaynak:  https://www.nationalgeographic.com/animals/2003/11/animals

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.